İSTANBUL (AA) - Cargill'in "1000 Çiftçi 1000 Bereket" programının etki alanı günden güne büyürken, bugüne kadar 12 ilde 4 bine yakın çiftçiye ulaşan program ile geçen yıl kuraklığa rağmen yüzde 23’e varan oranda verim artışı sağlandı.

Cargill Türkiye’nin 2019 yılında, çiftçilerin verim ve refahını artırmak amacıyla başlattığı "1000 Çiftçi 1000 Bereket" programında, son bir yıl yılda elde edilen sonuçlar, sürdürülebilirlik yaklaşımı ve geleceğe dair hedefler çevrim içi basın toplantısında paylaşıldı.

Cargill Gıda Orta Doğu, Türkiye, Afrika ve Hindistan Yönetim Kurulu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Murat Tarakçıoğlu, toplantıda, 2021 sezonunda elde edilen sonuçları paylaştı.

Çiftçilerin program sayesinde, geçen yıl zorlu iklim koşullarına ve kuraklığa rağmen yüzde 23’e varan verim artışı elde ettiğini bildiren Tarakçıoğlu, programa bu yıl Bursa ve Kocaeli’deki çiftçilerin de dahil edilerek toplam il sayısının 14’e çıktığını, 2022 sonunda 4 bini aşkın çiftçiye ulaşılacağını söyledi.

Tarakçıoğlu, Türkiye'de özel sektör tarafından çiftçilere yönelik gerçekleştirilen ilk kapsamlı çalışmayı geçen yıl KONDA ile başlattıklarını, "Çiftçilerde Değişim" ve "Çiftçinin Zihin Haritası" araştırmalarının devam ettiğini ve sonuçların nisan ayında paylaşılacağını aktardı.

Hedeflere değinen Tarakçıoğlu, "Hedefimiz, Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne uyumlu olarak 2030 yılına kadar sürdürülebilir tarım uygulamaları ve eğitimlerini yaygınlaştırarak dünya genelinde 10 milyon çiftçinin hayatına dokunmak. Çünkü gıdanın yüzde 33’ünden fazlasını küçük ölçekli arazi sahibi çiftçiler üretiyor. Ülkemizde de tarım alanlarının ve toprağın korunması, sürdürülebilir yöntemlerle üretim yapılması, tarımın geleceği için büyük önem taşıyor. "1000 Çiftçi 1000 Bereket" programı da bu bakış açısının Türkiye’deki yansıması." ifadelerini kullandı.

- Sürdürülebilir gelecek için İTÜ ile iş birliği

Toprağın sağlığının gıda sisteminin geleceğini, sürdürülebilirliğini ve verimini etkilediğini dile getiren Tarakçıoğlu, Sürdürülebilirlik Yönetimi konusunda İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İTÜNOVA Teknoloji Transfer Ofisi ile gerçekleştirdikleri iş birliği kapsamında pilot bölgelerde tarladan plastik ve tehlikeli plastik atıkları toplayarak katma değer yarattıklarını söyledi.

Tarakçıoğlu, "İTÜ iş birliğimizin ikinci fazında ise ülkemiz için bir ilki başararak Konya ve Karaman pilot bölgemizde geçen yıl mısırın Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi çalışmasını başlattık. Aynı çalışmayı bu yıl ayçiçeği ve kanola için de başlattık ve bu yıl sonuçlandıracağız." dedi.

Toprağın sağlığının insanın ve dünyanın sağlıklı olması anlamına geldiğini vurgulayan Tarakçıoğlu, "1000 Çiftçi 1000 Bereket kapsamında bu yıl tarlada sera gazı emisyonu takibi çalışmalarına başladıklarını da belirterek, "Sera gazı emisyonu takibinde ilk pilot çalışmamızı gerçekleştirdik. Uluslararası bir platform ile çalışarak, standartlara uygun Karbon Ayak İzi hesaplamalarımızı yapıyoruz. Ardından Karbon Ayak İzi azaltımı için eğitimler, uygulamalar ve bire bir çiftçimizle çalışmaları yaygınlaştıracağız." yorumunu yaptı.

Çevrim içi basın toplantısında, programdan faydalanan çiftçiler Mustafa Güleç, Ceylan Karaoğlan, Umut Ayberk Akbay, İlker Sigo, Adem Ocak, Ceylan Yağlıkara’yla birlikte Çiftçi Paneli de düzenlendi.

- 400 bin dekar alanda 3 bin 300’den fazla dijital toprak analizi

Bugüne kadar 12 ilde, mısır, ayçiçeği ve kanola üreticisi 4 bine yakın çiftçiye ulaşan söz konusu program kapsamında, çiftçilere tarlaya özel danışmanlık hizmeti, eğitim, dijital araçlara erişim olanağı sunuluyor. Dijital tarım uygulamaları dahilinde bugüne kadar yaklaşık 80 bin futbol sahası büyüklüğüne denk gelen 400 bin dekar alanda 3 bin 300’den fazla dijital toprak analizi yapıldı.

En fazla sayıda çiftçiye düzenli danışmanlık veren ilk program olan 1000 Çiftçi 1000 Bereket, tarım ve gıda alanında Türkiye’de ilk kez sosyal etki hesaplaması yapılan program olma özelliği de taşıyor. Program, geçen yıl yayınlanan İlerleme Raporu ile de bir ilk olarak öne çıkıyor.

1000 Çiftçi 1000 Bereket’e, 2021 yılında yapılan her 1 TL’lik yatırımın, 3,03 TL değerinde sosyal getirisi oldu. Böylece programın sosyal getirisi, başladığı günden bugüne yüzde 20 artış gösterdi.