Geleneksel Yarışmada Yalan Üstüne Yalan

Geleneksel Yarışmada Yalan Üstüne Yalan

Pandemi döneminde insanları gülümsetmek ve gümdeni değiştirmek amacıyla düzenlenen yarışmada en iyi yalanı atabilmek için yarıştılar.

Antalya’da bir çay salonunun ev sahipliğinde düzenlenen Geleneksel Şarampol 2. Yalan Yarışması renkli görüntülere sahne oldu. Pandemi döneminde insanları gülümsetmek amacıyla düzenlenen yarışmada katılımcılar en iyi yalanla çeyrek altın alabilmek için yarıştı ancak çeyrek altın da yalan çıktı.

Geleneksel Şarampol 2. Yalan Yarışması bir çay salonunda gerçekleştirildi. Yarışmaya pandemi nedeniyle kısıtlı sayıda 30 kişi alındı. Yarışmacıların yalanlarını 2 jüri üyesi değerlendirmeye aldı. Birbirinden ilginç abartılı hikayelerin atıldığı yarışmada, yarışmacılar çeyrek altın almak için yarıştı. Finale, Konyaaltı Sahili’nde güneşlenirken, bir ilaçlama uçağının pilotunun kendisinden pense istemesi ve sonra geri vermesi ile Babadağ’dan paraşütsüz denize atlayan kişinin yalanı kaldı. Birinciliği Mustafa Yumurtacı’nın, Babadağ’dan herkesin paraşütle atlarken, kendisinin paraşütsüz atlaması ve Ölü Denize inmesi yalanı elde etti.

Renkli görüntülerin olduğu yarışmada katılımcılar hem abartılı hikayeler anlattı hem de eğlenceli anlar geçirdi. Yarışmacıların, gerçek olan sözlerin bile ‘o da yalan’ denilmesiyle birbirlerini yanıltmaya çalıştıkları görüldü. Sosyal mesafe kuralları çerçevesinde yarışmada birinciye çeyrek altın verilirken, o da yalan çıktı. Jüri özel ödülünü ise tek kadın yarışmacı Kayra Ağca kazandı.

Babasının sahibi olduğu çay ocağına yardıma gelen ve bu yarışmayı düzenleyen Mustafa Demirel, yarışmanın fikrinin her gün gelen müşterilerinin zaman geçirmek için birbirlerine anlattıkları şeylerin dikkatini çekmesiyle oluştuğunu söyledi. Anlatılanları sürekli dinleyen ve yalan mı gerçek mi arasında kaldığını dile getiren Demirel, “Baktım bu anlatılanlar abartılı yalan. Geçen yıl yalan yarışmasının birincisini düzenledim. Katılım kulaktan kulağa bayağı arttı. Bu yıl da düzenledik. Pandemi nedeniyle katılım az olsa da 30-40 kişiye ulaştık. Anlatılan yalanları jüri üyesi kaleme döktü ve değerlendirme yaptık” dedi.

"Çeyrek altın da yalan"

Anlatılan birbirinden ilginç hikayelerden ikisi finale taşıdıklarını anlatan Demirel, “’Babadağ macerası’ isimli yalan birinci oldu. Ama benim favorim ilaçlama uçağıydı. Birincimize çeyrek altın hediye ettik. Ama bu da yalandı. Bir de yarışmamıza katılan bayan katılımcımıza da bir yıllık ücretsiz çay ve kahve ödülü verdik" diye konuştu.

"Amaç biraz gülümsetmekti"

Pandemi nedeniyle insanları biraz rahatlatmak, gülümsetmek adına bu yarışmayı düzenlediklerini dile getiren Mustafa Demirel, “Gündemin dışına çıkmak istedik. İnsanlarımız buraya geldiği zaman şiddet, ekonomi konuşuyorlar. Bunları biraz değiştirmek istedik. Amacımız buydu. Biraz korona virüsü unuttuk. Amacımız biraz insanları gülümsetmekti. Bunu başardık” ifadelerine yer verdi.

"Yalana vergi yok"

Yarışmanın jüri başkanı Arif Temliler de bu pandemi döneminde insanların yüzünü bir nebze güldürebildikse kendilerini mutlu sayacaklarını bildirdi.

Babadağ yalanı ile yarışmanın birinciliğini elde eden Mustafa Yumurtacı ise, “Bu sene katılmak istedim. Sıkıntılı günlerde farklılık olsun istedik. Yalanım ise, ’Fethiye Babadağ’a gitmiştik. Millet paraşütle atlıyordu. Ben koşarak gelip atladım, Ölü Deniz’e kadar süzüldüm.’ Bu yalan birinci oldu. Böyle bir şey yok tabi ki. Yalana da vergi yok. Normalde hiç yalan söylemem" dedi.

"Ama yalan olabilir"

Jüri özel ödülünü kazanan Kayra Ağca da yarışmayı başarılı bulduğunu belirterek, “Yarışma ilgimi çekti. Komik ve eğlenceliydi. Ücretsiz çay ve kahve ödülü kazandım. Ama o da yalan olabilir” ifadelerine yer verdi.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Sizlerin seslerinizi duyurabilmek için yorum yapmayı ihmal etmeyin. Dikkat çeken yorumları sizlerin sesinizi duyurmak için haberleştiriyoruz. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.