‘Pandemi sürecinde kadına şiddet dünya genelinde yüzde 40 arttı’

‘Pandemi sürecinde kadına şiddet dünya genelinde yüzde 40 arttı’

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dr. Öğr. Üyesi Şener Şentürk, “Pandemi sürecinde kadına şiddet dünya genelinde yüzde 40 artmış. Sonuç olarak bu insanlığın meselesi ve insanlığın kendine çeki düzen vermesi gerekli” dedi.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dr. Öğr. Üyesi Şener Şentürk, “Pandemi sürecinde kadına şiddet dünya genelinde yüzde 40 artmış. Sonuç olarak bu insanlığın meselesi ve insanlığın kendine çeki düzen vermesi gerekli” dedi.

OMÜ Kadın ve Toplum Uygulama ve Araştırma Merkezi (OKTAM), kadına yönelik şiddete karşı farkındalığı geliştirmek için düzenlediği etkinliklere bir yenisini daha ekledi. Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında internet üzerinden gerçekleşen ve moderatörlüğünü Dr. Öğr. Üyesi Sevcan Orak’ın yaptığı “Kadına Yönelik Şiddete İlişkin Farkındalık ve Flört Şiddeti" konulu söyleşide, OKTAM Müdürü Doç. Dr. Hatice Kumcağız ve Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dr. Öğr. Üyesi Şener Şentürk konuşmacı olarak yer aldı.

“25 Kasım adil bir dünya için verilen uluslararası mücadeledir”

25 Kasım 1960 yılında, Dominik Cumhuriyeti’nde üç kız kardeşin cinayete kurban gitmesi üzerine 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele günü ilan edildiğini belirten moderatör Dr. Öğr. Üyesi Sevcan Orak, “Kadınların insan onuruna yakışır, daha adil bir dünya için verdikleri uluslararası mücadelenin sonucunda ilan edilmiş bir gün bugün. Kadına yönelik şiddete karşı farkındalık oluşturmak, bu zulme karşı bir dayanışma yaratmanın da günü aynı zamanda” dedi.

Konuşmasına OKTAM’ın çalışmaları hakkında bilgi vererek başlayan Doç. Dr. Hatice Kumcağız, kadın sorunlarına karşı toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla birtakım çalışmalar yaptıklarını kaydederek, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının talepleri doğrultusunda eğitim ve danışma hizmeti verdiklerini dile getirdi. Kadına şiddet, erken yaşta evlilik sorunlarının yanında kadınların sağlık sorunlarının çözümüne ilişkin de faaliyetler gerçekleştirdiklerini ifade eden Doç. Dr. Hatice Kumcağız, civar üniversitelerle de ortak çalışmalar yürüttüklerini kaydetti.

“Şiddetin amacı kadının davranışlarını kontrol ederek baskı altına almak”

Kadına yönelik şiddeti fiziksel cinsel, ekonomik ve psikolojik boyutlarıyla ele alan Hatice Kumcağız, “Şiddetin amacı kadının davranışlarının kontrol etmek ve bu şekilde baskı altına almak. Sosyal tutum ve normlar özellikle erkek cinsiyetinin şiddet uygulayıcısı olmasında etkili. Ne yazık ki halen belirli şartlar altında kadın erkek ilişkisinde şiddet uygulamanın kabul edilebilir davranış olduğuna ilişkin bir inanç var. Örneğin; kadın kocasını sinirlendirirse, arkadaşlarının yanında küçük düşürürse, onu amaçlı bir şekilde kıskandırmaya çalışırsa şiddet uygulamanın kabul edilebilir olduğunu düşünen erkekler var” şeklinde konuştu.

“Flört şiddeti gelecekte aile içi şiddete dönüşebilmekte”

Evlilik öncesi süreçte meydana gelen flört şiddeti hakkında da bilgi veren Doç. Dr. Kumcağız, “Flört şiddetinin müdahalesi zor. Çünkü flört sürecinde kişiler yaşadıkları şiddeti, kendi kendilerine çözmeye çalışmakta ve kendi özeli içinde yaşamakta. Flört şiddeti, çoğu zaman tarafların gizlemeyi tercih ettiği bir şiddet türü. Ayrıca, flört şiddeti gelecekte aile içi şiddete dönüşebilmektedir. Flört dönemindeki şiddetin önlenmesi, gelecekte meydana gelebilecek birçok şiddet türünün de önüne geçebilecektir” diye konuştu.

“Pandemi sürecinde kadına şiddet dünya genelinde yüzde 40 arttı”

Şiddetin sadece Türkiye’nin değil tüm dünyanın sorunu olduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Şener Şentürk de, “Asıl mesele, kadının cinsiyetinden dolayı şiddete maruz kalması. Geçmişten günümüze kadına yönelik cinsiyet eşitsizliği her toplumda görülüyor. Kıtalara baktığımızda da kadına şiddet Amerika’da yüzde 30, Güney Asya’da yüzde 37 civarında. Pandemi sürecinde ise kadına şiddet dünya genelinde yüzde 40 artmış. Sonuç olarak bu insanlığın meselesi ve insanlığın kendine çeki düzen vermesi gerekli” açıklamasında bulundu.

Kadının eğitilmesinin ve farkındalığı yüksek güçlü bir birey olarak toplumda yer almasının oldukça önemli olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Şentürk, “Dışarıdan aktardığımız kavramları kendi yapımıza göre yeniden tanımlamalı ve ona göre uygulamaya koymalıyız. Temel sıkıntılardan biri de kadın ve erkeğin birbirini tanımaması ve ötekileştirmesidir. Bunun sonucunda da yabancılaşma ve saldırganlık artıyor” ifadelerini kullandı.

Söyleşi flört şiddetine yönelik açıklamalar ve araştırma bulgularının sunumuyla ve bu kapsamda gençlere mesaj niteliğinde olan açıklamaların ardından sona erdi.

Kaynak: İHA

HABERE YORUM KAT

UYARI: Sizlerin seslerinizi duyurabilmek için yorum yapmayı ihmal etmeyin. Dikkat çeken yorumları sizlerin sesinizi duyurmak için haberleştiriyoruz. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.