AK Parti Grup Başkan Vekili Bülent Turan Sert Konuştu
AK Parti Grup Başkan Vekili Bülent Turan, TBMM’de gazetecilerle bir araya geldi. Turan, 17 maddelik 228 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifi’ni görüşeceklerini aktararak, "Dünya Bankası, OECD teşvik ettiği, değerlendirdiği bir kanun metini olduğundan dolayı bir an önce yapmayı ve yeni dönemdeki bütçenin de bu kanun perspektifince hayata geçmesini kıymetli bulduk. Bütçe Kanun Tasarısı getirilirken buna göre çalışılsın" ifadele
AK Parti Grup Başkan Vekili Bülent Turan, "CHP vekilinin MİT krizi ile ilgili ’ihanet belgeleri’ diye ifade edilen konunun muhatabı olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Ceza almasının da içerik olarak yanlış bulmuyor Anayasa Mahkemesi. Bu teknik bir konu. Anayasa Mahkemesi karar verdi ama bu kararı yerel mahkemeye göndermesi oradaki yargılama sonucunda değerlendirilmesi gerekir" dedi.
AK Parti Grup Başkan Vekili Bülent Turan, TBMM’de gazetecilerle bir araya geldi. Turan, 17 maddelik 228 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifi’ni görüşeceklerini aktararak, "Dünya Bankası, OECD teşvik ettiği, değerlendirdiği bir kanun metini olduğundan dolayı bir an önce yapmayı ve yeni dönemdeki bütçenin de bu kanun perspektifince hayata geçmesini kıymetli bulduk. Bütçe Kanun Tasarısı getirilirken buna göre çalışılsın" ifadelerini kullandı.
Yeni parti polemiklerini gündem olduğunu söyleyen Turan, "CHP’nin taklidi haline geldiğini, bir vagonu haline geldiğini görüyorum. Birçok il ve ilçede teşkilatlarının dağıldığını, Erdoğan karşıtlığından başka bir söylemlerinin olmadığını görüyoruz. Kayyım atanıyor, aynı dil. 6-8 Ekim olayları konuşuluyor, aynı dil. Erdoğan düşmanlığından başka söylemi kalmadı bunların. Erdoğan’ın bir hatası bile bunların bin hatasından daha hayırlıdır diye söylüyoruz. Tabii ki bu süreçte farklılaşmayı görüp nedamet duyanlar, ‘gaza geldik, yanlış yaptık, hata yaptık’ diyenlerin gelecekleri yer; bu çınarın altı, adeta yedi düvele karşı savaşan AK Parti’dir" şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun Katar’daki selamlaşmayla ilgili iddiasına yönelik olarak Turan, "Kılıçdaroğlu’nun tabiri caizse içinde yuvarlandığı siyasetin yansıması. Kılıçdaroğlu’nun çirkin ithamları ahlak ve akıl dışı. Cumhurbaşkanımıza karşı husumet dolu, son derece yakışıksız bir açıklama. Kılıçdaroğlu cumhuriyet tarihinin en büyük siyasi yalancısıdır. İnanmayan iddia ettiği selamlamanın yer aldığı videoya baksın. Milletimizin 10 yıldır tek bir seçim bile kazanamayan Kılıçdaroğlu’na niye güvenemediğini, bu zihniyetin neden iktidar olamadıklarının cevabı burada saklı. Bu kadar yalan ve algı peşinde koşanı değil genel başkan, kimse şirketine genel müdür yapmaz. Aziz milletimiz de tüm dünya da biliyor ki, Recep Tayyip Erdoğan, ancak ve ancak rükuda Allah’ın huzurunda eğilir. Başka hiçbir gücün önünde eğilmez. Kimsenin önünde bükülmez. Dik duruşuyla, cesaretiyle ve kararlılığıyla öne çıkan bir lider. Sayın Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanımızı, Genel Başkanımızı kendisiyle karıştırmasın. Video görüntüsünü hepimiz izledik, var mı öyle bir şey? Kılıçdaroğlu siyasi değerleri ayaklar altına almaktan vazgeçmeli ve bir an önce Sayın Cumhurbaşkanımızdan özür dilemelidir. Siyaset yalan, algı, çamur at izi kalsın anlayışıyla yapılmamalı. Bu topraklar düzgün, erdemli bir siyasi anlayışı ve ahlakı hak ediyor" diye konuştu.
Türkiye’nin Azerbaycan’ın davasına destek verdiğinin altını çizen Turan, "Daha önce bu millete Boraltan Faciası’nın acısını ve utancını yaşatanlara karşın, tarihe geçen bu kara lekenin izlerini siliyoruz. Şu an için ateşkes söz konusu. Ancak bu Azerbaycan’ın Karabağ toprağındaki haklarından bir geri adıma giden bir süreç olmamalı. Ermenistan’ın ateşkes ihlalleri Azerbaycan tarafından misliyle karşılık buluyor, bulmalı da. Ancak Ermenistan’ın bu tahrikkar ve sorumsuz saldırıları bir an önce son bulmalı. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettikleri gibi, Türkiye olarak, 83 milyon olarak, kardeş ve dost Azerbaycan’ın haklı davasında yanındayız" şeklinde konuştu.
Hatay’da PKK’nın yangın çıkardığı iddialarına yönelik Turan, "Hatay’daki orman yangınını PKK üstleniyor, hala olayı çarpıtmaya çalışan bazı yayın organları görüyoruz. Kimin yanında olduklarını, kimin maşaları olduklarını bir kez daha gösteriyorlar bize. Sessiz kalanlara bakıyoruz Gezi eylemlerinde sokağa dökülen bazı sanatçılar, bazı odalar, çevreci dernekler vs. yakılan Hatay’a sessiz çünkü faili ben yaktım diyen PKK. Alçak terör örgütü ve onun bütün destekçilerine lanet olsun. Devlet yarına bırakır ama yanınıza bırakmayacak. Can veren canlıları gördükten sonra içimden ilk geçen ’Allah’ım bunu yapanlarının cezasını sadece mahşere bırakma’ oldu. İyice köşeye sıkışan terör örgütü şimdi doğayı hedef alıyor. Bebek katili, insan katili örgüt şimdi de ormanları ve dilsiz canlıları katlediyor. Bu bile azılı örgütün alçaklığını gösteriyor" diye konuştu.
Anayasa Mahkemesi’nin Enis Berberoğlu kararına yönelik olarak Turan, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararın usuli bir işlem olduğunu ifade etti. Turan, "Dokunulmazlığı varken yargılandığı iddiasına ilişkin konu. Bir CHP vekilinin MİT krizi ile ilgili ’ihanet belgeleri’ diye ifade edilen konunun muhatabı olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Ceza almasının da içerik olarak yanlış bulmuyor Anayasa Mahkemesi. Bu teknik bir konu. Anayasa Mahkemesi karar verdi ama bu kararı yerel mahkemeye göndermesi oradaki yargılama sonucunda değerlendirilmesi gerekir. Enis Berberoğlu kararında bizim açımızdan bir değişiklik yok. Bizim açımızdan hala mahkumdur, milletvekili değildir. Meclis’te bir oylama yapılmadı. Benim kanaatim yeni dönemde seçim olursa gelir. Şu anda milletvekilliği düşmüştür" dedi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.